Untitled
Admin: xxx Dj: xxx Dj: xxx Dj: xxx Dj: xxx Dj: xxx Dj: xxx Dj: xxx Dj: xxx
  RADYO   K U B A T FM

GÖNÜL BAHCESİ

hata yapmak allaha yakınlaştırır

HATA  YAPMAK ALLAH'A YAKLAŞTIRIR...

Samimi müminler Allah’tan korkan, Allah’ı büyük bir aşkla seven, Allah’ın sınırlarını koruyan ve O’nun koruması altında olan insanlardır.

 Yaşamları boyunca Allah’ın hükümlerine titizlikle uyar, O’na boyun eğer, tavsiye ettiği ve beğendiği ahlakı sergilerler.

Müminler, içinde bulundukları durum ve ortama göre farklı tavırlar sergilemezler, oturmuş bir karaktere sahiptirler.

 


Allah’a ve O’nun kendileri için yarattığı kadere büyük bir saygıyla boyun eğen müminler, O’ndan gelen her musibetin ardında bir hikmet ve hayır olduğunu bilirler.

Yaşadıkları her olayı en sevdikleri varlık olan Allah’ın onlar için özel yarattığını bilmeleri, herşeyi sevinç ve neşeyle karşılamalarına sebep olur.

Başlarına gelen hiçbir olay onları karamsarlığa, mutsuzluğa, öfkeye sürüklemez, her an tutarlı davranışlar sergilerler.
 

Kısacası hiçbir şey müminin moralini bozmaz. Kader gerçeğini kavramış bir mümin, hata yaptığında da üzüntüye kapılmaz ve kendisi tam olarak göremese de, ardında bir hayır ve hikmet olduğunu bilir.

Hatayı yaptıranın da Allah olduğunun şuurundadır ve Allah’ın bu hata ile kendisine bir hatırlatmada bulunduğunu bilir.

 

 

Rabbimiz sonsuz merhametiyle hatayı yaptırmakta ve üstün bir ahlaka sahip olması için onu eğitmektedir.

Dünya hayatı kusursuz yaratılmış bir imtihan ortamıdır ve yaptığı hata da onun sınanması içindir. Hatasının da bir kader üzere gerçekleştiğini bilir ve tevekkül eder. 

 Müminlerin bu tevekküllü ruh hallerini Kuran’da şöyle haber verilmektedir:

 De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez. O bizim Mevlamızdır. Ve müminler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler." (Tevbe Suresi, 51)

 Yapılan hata yanlıştır, ancak mümin için hata yapmak da bir hayırdır.

 Allah’ın belirlediği kadere tabi olan mümin, yaşamının başına dönse aynı hataları yine yapacaktır.

Allah pişman olması için onu yaratmıştır; hayır vardır. Hatasından vazgeçmesi ve davranışını düzeltmesi gerektiğini bilir.

Yaptığı hatadan ibret alan mümin, tevbe ederek Allah’a yaklaşır, acizliğini görüp Allah’ın kudretini gereği gibi takdir eder.

Rabbimiz, hatalarından hemen vazgeçmeleri gerektiği konusunda müminleri şöyle uyarmaktadır:

 "Ve 'çirkin bir hayasızlık' işledikleri ya da nefislerine zulmettikleri zaman, Allah'ı hatırlayıp hemen günahlarından dolayı bağışlanma isteyenlerdir. Allah'tan başka günahları bağışlayan kimdir? Bir de onlar yaptıkları (kötü şeylerde) bile bile ısrar etmeyenlerdir." (Al-i İmran Suresi, 135)

 Mümin hata yaptığını farkettiği an Allah’tan bağışlanma diler, tevbe ederek Allah’a yönelir.

 Ancak mümin hata yaptığını farkedebildiği için aynı zamanda şükreder. Yani yapılan hata, müminin bağışlanma dilemesine, tevbe etmesine, şükretmesine ve tevekkülüne vesile olur.

 Müminler yaşadıkları zorluklar ya da yaptıkları hatalar karşısında üzüntü, stres, korku gibi duygulara kapılmazlar; ancak iman etmeyenler için bu durum söz konusu değildir.

 Yaşadıkları her zor olayda bu duyguları yoğun hissederler. Hata yapmak ayrıca diğer insanların gözünde küçük düşeceği korkusuyla onlar için büyük bir azaptır.

Müminler gibi Allah’a teslimiyeti yaşayamadıklarından, psikolojik açıdan çökerler. Çünkü Allah’tan korkmayan ve emrettiği üstün ahlak özelliklerini yaşamayan kişiler arasında hataya yer yoktur.

 Hata yapan kişi toplumda adeta damgalanır. Bu toplumdaki dinden uzak kişiler bağışlamaz, ezmeye çalışırlar. Oysa üstün ve güçlü olan Rabbimiz bağışlayıcıdır.

 Müminler, aciz yaratılmış olduklarının ve her an hataya düşebileceklerinin bilincindedirler. Bu nedenle hata yapmak, asla küçük düşme nedeni olmaz.

Onlar, kendilerinin ya da mümin kardeşlerinin hatalarından ders çıkarır, aynı yanlışa düşmemek için gayret ederler.

 Her insanın aciz olduğunu, kendilerinin de hata yapabileceğini bilirler ve başkalarının yaptıkları hatalardan ibret alarak aynı hataya düşmemek için gayret gösterirler.

Hata yapan mümini yalnız bırakmaz, aksine yardımcı olurlar; pişmanlık duyması ve kendini düzeltmek için çaba harcaması nedeniyle de ona olan sevgi ve saygıları artar.

 Müminler, Yüce Allah’ın bağışlayıcılığına ve merhametine sığınırlar ve hatalarını affetmesini umut ederler. Rabbimiz Kuran ayetlerinde, hatasından ibret alan, tevbe eden ve tekrarlamamak için samimi çaba gösteren kullarını bağışlayacağını bildirmektedir:

 Ancak kim işlediği zulümden sonra tevbe eder ve (davranışlarını) düzeltirse, şüphesiz Allah onun tevbesini kabul eder. Muhakkak Allah, bağışlayandır, esirgeyendir. (Maide Suresi, 39)
  

"Allah'ın (kabulünü) üzerine aldığı tevbe, ancak cehalet nedeniyle kötülük yapanların, sonra hemencecik tevbe edenlerin(kidir). İşte Allah, böylelerinin tevbelerini kabul eder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibi olandır." (Nisa Suresi, 17)

 Mümin her hatasında, tek güç sahibinin Yüce Allah olduğunu, kendisinin ise O’nun karşısında ne denli güçsüz ve aciz olduğunu daha iyi kavrayacaktır.

Hataları, vesile olduğu ibadetler nedeniyle hem ecrinin, hem de Allah’a olan yakınlığının ve derinliğinin daha da artmasına vesile olacaktır. Allah’ın rahmeti geniştir, Rahman ve Rahim’dir ve samimiyetle affedilmeyi isteyen mümini, dilerse affedecektir.

Rabbim Affet Beni

Bugün 10 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol