gidiyorsun değilmi
Gidiyorsun değil mi…
Satırlar
öksüz, geceler yıldızsız semalarımda…
Felaket tellalı şimdi hüznü vuran
saatler.
Dertlerin işgalinde buruk gülüşlerim.
Yosun tutmuş gamzelerime
dokunup,
ağlayacak bir şey yok deme bana.
Kederli bir yıkılışla nereye
baksam sen varsın sevgili,
yokluğun zehir zemberek,
yokluğun diğer adı
ölümün.
Gidiyorsun değil mi…
Ellerimin üşüdüğünü, gözlerimin yandığını
bilerek yarım bırakıyorsun beni.
Yetiş ey hayat, çırpındıkça batıyorum
sensizliğe,
karada bir balık gibi, yaşayamıyorum.
Kalmadı tadım tuzum,
içten içe eriyorum yar.
Bir Tanrı bilir neler çektiğimi.
Ağlamaya
koyulduğu için kızma yalnızlıktan kararan
gözlerime.
Ama yine de sen beni hep
gülümserken hatırla.
Gidiyorsun değil mi…
Seni soruyor yıldızlar her
gece, kaçamak cevaplar veriyorum.
Sen de benim kadar özler misin
bilmiyorum.
Seni düşünmeden bir an geçmiyor.
Gün, gece senden ayrı
bitmeyen işkence,
nasıl baş edeceğim yar çoğalan hüzün
nakaratlarıyla.
Gidiyorsun değilmi...
Herkes duyacak gittiğini.
Eşkıya aşklar kesecek dağlarda
yolumu,
yüreğime dokunmak isteyecek yaban eller.
Düşler benim olacak
yine.
Eksildikçe artacaksın.
Solgun gülleri çoğaltacaksın içimde.
Bari
ilk kez, bari son kez
koynumda uyusaydın
yar.
SeNeM