yüreğim sana emanet
Ustam!
Aklım firarda
Gözbebeklerimde müebbet hüzün
Dilimde ay kesiği bir yara
Düşüm kırık dökük
Umudumun boynu bükük
Bir öksüzün omuzlarında sükut
Yüreğim sana emanet sıkı tut
Tut ki; kancık pusulara düşmesin
Bir hain kurşunu gelip deşmesin
Ustam!
Ne zaman o senin bildiğin zaman
Ne sevda gördüğün masallardaki
Eskiden
Halı aaagahında dokunurdu aşklar
Nakış nakış körpe kız ellerinde
Mendillere yazılırdı isimler
Yüreklere kazılırdı gizlice
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar kavgalar iki kişilik
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde
Meşru sevdalardan
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara
Günahkar gecelerden
Beni herkes sevdaya asi sanır
Oysa aşk beni nerde görse tanır
Hasret tanır
Zulüm tanır
Ölüm tanır
Yüzüm yüzümden utanır
Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden
Ne bir tas su
Ne taş yastıkta bir gece uykusu
Var gücünle asıl sükunetime
Çığlığım kopsun
Uzat ellerini güneşe dokun
Uyandır uykusundan
Tut yüreğimden ustam tut
Tut beni sür sürgüne..